Ben Elif, Rahmetli annem o meşhur “ İncecikten bir kar yağar, tozar elif elif diye” ezgisini çok severmiş. O yüzden de benim adımı Elif koymuş. Kendisi kardeşimi dünyaya getirir iken çok genç yaşta yaşama veda etti ve ben mecburen beni çok sevse bile üvey annem ile büyüdüm.
Annemi hep çok özledim. O yüzden de aile kavramı, sevgi kavramı belki kurtköy escort sizlere göre biraz daha önemli benim için. Artık bir ilişkinin ciddiyetine sahip değilim ve cinsellik ilk planım. Ama gerçek bir aile kurmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. Uluslararası İlişkiler okudum ve halen bir konsolosluk bünyesinde çalışıyor ve siyaset bilimleri üzerine yüksek lisans yapıyorum. 25 yaşındayım. Kısacık karamel saçlı, yeşil gözlü, kumral tenli, 1.67 boyunda, 59 kilo olan birisiyim. Kilomun biraz fazla olduğunun farkındayım ama elimde değil yemek yemeden duramıyorum. Hem de hiç ayırt etmeden. Lakin birkaç kilo vermem gerektiğinin farkındayım ve yakın zamanda bu konuda hemen çalışmalara da başlayacağım.
İyi bir işim, iyi bir kazancım var. Altıma çok şükür arabamı da aldım yani işin özünde bir erkekte aradığım şey para, mevki falan değil. Ben yalnız bir çocuktum özünde, yazın en sıcağında bile sevgiye üşüyerek büyüdüm. Bu yüzden bir yanım hep çocuk, içimde yaralarım, yarım kalmış yönlerim var. Artık evlenmek, kendi ailemi kurmak istiyorum. Çok çocuğum olsun istiyorum. Eşim beni çok sevsin, gözü benden başka bir şey görmesin istiyorum. Çok mu şey istiyorum sizce. Oysa bana o kadar normal geliyor ki. Yalnız büyüyen çocuklar aslında hep sevgi arsızıdır biraz.
İşte benim tüm bu yönlerimi anlayacak, beni sarıp sarmalayacak birisi olmalı yaşamımda. Bana sahip çıkmalı. Annem gibi beni çok sevmeli. Koruyup gözetmeli. Tüm bunları yaparsa, yaptığına emin olursam hayattan başka ne isteyebilirim ki? Dış görünüş mü? Yakışıklı olsa fena olmaz. Hani Kıvanç Tatlıtuğ ile Kerem Bursin arasında birileri varsa hayır diyemem galiba. En azından en başta kayıtsız kalamam. İnsanım bende sonuçta. Lakin çok güzel bakmalı, bir derinliği, bir ruhu olmalı. Güzel sevmeli. Nazım Hikmet gibi, Ahmet Arif gibi bakabilmeli sevdiği kadına. Bu devirde zor diyorsanız da aslında sevince zor değil. Yeter ki sevmekten korkmayalım.
Çocukları sevmeli, doğaya saygılı olmalı, ben sağlam bir çevreciyim aynı zamanda ki yola elindeki sigara izmaritini bile atmamalı. Şarap seven bir kadınım o yüzden benimle sıcak şarap içebilecek bilgisi olabilmeli. Şarap bir kültür, bir yaşam biçimidir. Bu noktada entelektüel olabilmesini önemsiyorum özünde. Şiir, şarap sevmeyen adamlar zaten bana göre çok da derin bir ruh taşıyamaz zira bu iki kavram aynı zamanda bir duruş, bir kimliktir. Yani ince detaylar var burada. Arada bana süprizler yapsa, türkü barlara gitsek fena da olmaz hani. Hepsi bu işte.